10-06-2021 MİLLİ TAKIMLAR

Hüseyin Kılavuz'un kaleminden; KRAL'IN ''YILMAZ'' ASKERLERİ

Forvet oyuncuları skora en yakın ve baskıyı üstünde en çok hisseden oyunculardır. Ama gel gelelim başarıdan da en çok payı alan, takımlarda ismi en önce söylenecek oyunculardır aynı zamanda...

Hüseyin Kılavuz'un kaleminden; KRAL'IN ''YILMAZ'' ASKERLERİ
Yazar: Hüseyin KILAVUZ
  
Forvet oyuncuları skora en yakın ve baskıyı üstünde en çok hisseden oyunculardır. Ama gel gelelim başarıdan da en çok payı alan, takımlarda ismi en önce söylenecek oyunculardır aynı zamanda. Bu sebeple sokakta herkes forvet olmak ister. Çünkü oyunun amacı skordur, goldür. Bunu gerçekleştirenlerde en göze batan, kahraman kişiler olarak görülürler. Ama o mevkide olup bunu gerçekleştiremeyenler içinde durum tam tersi, ilk zılgıtı yiyecekler de onlardır.
  
Bu sebeple genelde herkes kahraman olmak, ön plana çıkmak ister. Herkes sokakta forvete geçmek, halı sahada gol atan olmak ister. Hal böyle olunca yetenekli oyuncuların bir çoğunun kariyer maceraları alt yapılarda forvet olarak başlar, A takım seviyesinde ise gerçek mevkisine doğru evrilir. Türkiye için hal böyleyken; herkes forvet olma peşindeyken nasıl oldu da senelerdir, bizim forvet sıkıntımız var gerçekten anlamak mümkün değil…
  
Bu sorundan ötürü olsa gerek aslında geniş olan forvet havuzumuzun seviyeleri birbirine çok yakın ve alınan, alınmayan oyuncularla en çok konuşulan mevki de forvet…
  
Alınmayanların isimlerini geçirmesek haksızlık etmiş oluruz. Çünkü dediğim gibi bu mevki için seviyeler, formlar birbirine çok yakın ve alınmayan oyuncular hak etmedi diyemeyiz. En önemli isim sağlıklı olsa kadroda kesin yer alacak olan Cenk Tosun. Sakatlık yaşamasa seviye olarak Burak’tan sonraki en iyi forvet oyuncumuz. Sakatlığı bizim için talihsizlik oldu. Diğer isimleri de sayacak olursak; Muhammet Demir, Adem Büyük, Serdar Dursun ve bunlara göre daha genç oyuncular; Ahmet Kutucu, Enis Destan, Ali Akman… Hepsi olabilirdi. Ama Şenol Hoca kadro tercihini Burak, Halil, Enes’ten yana kullandı.
 
Halil Dervişoğlu: Galatasaray’da son dönemde öne çıkan oyunculardan oldu ve gelen forma şanslarını iyi değerlendirerek Milli Takım’a kadar yükseldi. Oyuncunun kumaşı ortada, yetenekli bir oyuncu…
  
Daha önce de Türkiye için transfer dedikoduları varken, şimdi tüm büyüklerin radarında… Bu turnuvada göstereceği performansla doğru orantılı olarak belki Avrupa’da da devam edebilir.
  
Teknik olarak bakacak olursak; tek forvet oyunu için değil de ikinci forvet olarak tam biçilmiş kaftan… Burak Yılmaz’ın oynayacağını düşünürsek, onu tamamlama anlamında essiz bir uyum sağlayabilir. Ayrıca kanat forvet olarak kullanılabilir. Bu açında Şenol Hoca’nın elini güçlendiren bir alternatif… Yaşının 21 olması da gelecek için umut verici bir detay…
 
Enes Ünal: Enes henüz 24 yaşında. Bu size şaşırtıcı gelmiş olabilir. Çünkü Enes 8 sene önce Süper Lig sahnesine çıktı ve 6 senedir de Milli Takımda…
  
Enes şu ana kadar dokuz takımında formasını giymiş, tabiri caiz ise bir futbol seyyah… Bu anlamda Enes’in kariyeri çok beklediğimiz gibi şekillendi diyemeyiz. Ama Enes hala genç, hala İspanya’da oynuyor ve hala Milli Takım içinde bulunuyor. Bunlar gerçek anlamda onun için şans…
   
Ama bu şansları bir an evvel değerlendirme aşamasına geçmesi de şart. Aksi halde bu şanslar hep ona gelmeyebilir.
  
Benim kendi adıma Enes için beklediğim üç senaryo var.
  
Birincisi; Enes şu an olduğu gibi kendini bulamayacak ve hep bu seviyede veya daha aşağıya inerek unutulacak.
  
İkincisi; Enes bir türlü kan uyuşması sağlayamadığı takımlardan sonra bir takımda kendini bulacak. Kendini oraya adayacak ve uzun yıllar oraya başarıyla hizmet edecek. Belki de efsanesi olacak…
  
Üçüncüsü; Enes mevki veya mental olarak bir değişim yaşayacak. Onu başka bir mevki de başarılı göreceğiz ve oradan yürüyecek.
  
Umarım kötü olan birinci senaryo yaşanmaz. Enes bu turnuvada da bu şansları kaçırmamak adına mücadele vermelidir.
                                                
BURAK YILMAZ
  
Onun adını büyük harflerle ve ortaya yazdım. Çünkü o bundan da fazlasını hak ediyor. Bu sene yaptıkları 35 yaşında bir oyuncu için gerçekten çok fazlaydı. Fransa ligi şampiyonluğunu alırken aslan payı ondaydı. Takıma önderlik etti. Attığı gollerle de bunu perçinledi.
  
Kariyeri için, herkesin aklında Avrupa performansıyla şu soruyu bıraktı: ‘’ Daha önce Avrupa’ya gitse neler yapardı?’’. Yaptıklarıyla herkesi kendine hayran bıraktı. Milli Takım’ımızın rakiplerine de korku verdi.
  
Onun kadro içindeki önemini söyle anlatmaya başlayalım. Takımda yaşı en büyük oyuncu… Hatta tek demekte mümkün, bu açıdan takımın tek abisi… Milli Takım’da oynama sayısı olarak takımın en fazla Milli olan ismi ve kadroda en fazla Milli takım golünü atmış olan oyuncu… Forvet mevkisi için direk, tek ve tartışmasız kadroya yazılacak isim… Şenol Hoca’nın oyun kurgusu içinde ilerleyen yaşına rağmen verdiği mücadele ile üzerine oyun kurulan adam dersek yanlış olmaz.
  
En önemli artısına gelirsek Burak komple bir golcü, onu savunmak gerçekten zor olabilir. Çünkü serbest vuruştan, kontra gollere, kafa golünden, uzaktan şutlara aklınıza gelecek her şekilde gol atabilir. Bu açıdan rakip takımların en çok üzerinde çalışacağı da isim… Bu durumda da sahne ışıkları üzerindeyken yaptığı sahte koşularla arkadan gelecek arkadaşlarına koşu, şut koridoru açması da bizim için essiz bir fırsat oyunu.
    
Allah ona sakatlık vermesin demekten başka bir şey düşünemiyorum da onun için; gerçekten bizim oyunumuzda ‘Kral’ Burak Yılmaz altın değerinde…



HABERE YORUM YAZIN

DİĞER MİLLİ TAKIMLAR HABERLERİ
Çok Okunan Haberler