25-03-2020 FUTBOL

Murat Can Bölükbaşı ''Muğlaspor kaptanlığı benim için büyük bir şeref''

Muğlaspor'un golcü kaptanı Murat Can Bölükbaşı ile çok samimi ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Tüm soruları içtenlikle cevaplayan Murat Can, kariyeri hakkında merak edilenleri 48spor'a anlattı.

Murat Can Bölükbaşı ''Muğlaspor kaptanlığı benim için büyük bir şeref''
TFF 3. Lig 3. Grup temsilcimiz Muğlaspor'un 26 yaşındaki golcüsü Murat Can Bölükbaşı, bu sezon 27 karşılaşmada attığı 20 golle  kariyerinin en verimli sezonunu geçiriyor. 2012-2013 sezonunda Hacattepe forması altında 31 maçta 16 gole ulaşan Murat Can, Muğlaspor formasıyla bu sezon attığı gollerle kendi kariyer rekorunu kırdı. İki sezon formasını giydiği Hacettepespor toplam 27 golü bulunan 26 yaşındaki golcü, Muğlaspor ile geçirdiği ikinci sezonda 29 gole ulaştı. Murat Can Bölükbaşı'nın formasını giydiği kulüpler arasında en çok gole ulaştığı ekip Muğlaspor oldu. Murat Can, bu sezon sergilediği performansla Alexander Sörloth, Marco Paixão, Serdar Deliktaş, Tayyib Kanarya ve Bahattin Köse gibi golcülerle Türkiye'de sezonun en golcü futbolcusu olabilmek için mücadele ediyor. 

 

Muğlaspor'un golcü kaptanı Murat Can Bölükbaşı ile çok samimi ve keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Tüm soruları içtenlikle cevaplayan Murat Can, kariyeri hakkında merak edilenleri 48spor'a anlattı.

 
-20 Ağustos 1993 Sakarya doğumlusun, futbola başlamanda kim ön ayak oldu diye sormak biraz garip olur. Babanın da profesyonel bir futbolcu olduğunu ve şuan teknik adamlık yaptığını biliyoruz. Yanılmıyorsak onun etkisiyle futbolcu olmak istedin, değil mi?
 
Babamın profosyonel futbolcu olması ile doğal olarak doğmamla birlikte tabiri caizse futbolun içine düştüm. O da kendisi gibi futbolcu olmamı istiyordu. Bende onun izinden gidip, baba mesleğini tercih ettim.
 
-Baban senin maçlarını izlemek için fırsat buldukça tribünde yerini alıyor, sende çocukluğunda babanın maçlarını sık sık tribünden takip eder miydin? 
 
Küçük yaşlarda babamın maçlarını annemle birlikte tribünden ve televizyondan takip edermişiz. Ben küçüklükten dolayı çok net hatırlamıyorum ama daha sonra maç kasetlerini izleme imkanım oldu. Babamda şimdi fırsatını buldukça tribünden benim maçlarımı canlı takip edip bol bol eleştiride bulunuyor. (gülerek)
 
-Futbolculuk yeteneklerinde babandan aldığın bir özellik var mı? Ailende başka futbolla ilgilenen var mı?
 
Babam zamanının en iyi santraforlarındanmış... Küçüklüğümden beri mevkiimin özellikleri ile ilgili her türlü bilgi aktarımında bulundu. Hala da uyarmaya geliştirmeye devam ediyor. Stillerimiz çok farklı ama ondan aldığım en büyük ve güzel özellik iş disiplini... Ayrıca amcam Ferhat Bölükbaşı Süper Lig ve 1. Lig seviyelerinde futbolcuydu.  Altay, Sakaryaspor gibi büyük camialarda oynadı.
 
-Babanın futbolculuk kariyerini sonlandırdığı yıllarda sen kariyerinin ilk adımlarını atıp, Gençlerbirliği altyapısında futbola başlıyorsun. Özellikle Gençlerbirliği olmasının bir sebebi var mı? Gençlerbirliği maceran nasıl başladı?


Babamın futbol kariyeri sonlarında ailem Ankara'da yaşamaya karar vermiş. Türkiye'nin en önemli altyapı ekolü Gençlerbirliği'ydi ve ilk adımı Gençlerbirliği'nde atmış oldum. Şimdi dönüp baktığımda oldukça isabetli bir karar vermişim diyorum. Bana çok faydası oldu.


-Gençlerbirliği'nin Avrupa'da Sporting Lizbon zaferleriyle adını duyurduğu dönemlerde kulübe atım attın. O dönemler senin için nasıl geçti? 


Benim altyapıda oynadığım dönemlerde Gençlerbirliği Avrupa'da adından oldukça söz ettiriyordu. Altyapı zamanlarım oldukça keyifliydi o dönem kurduğumuz arkadaşlıklar  hala devam ediyor. Zaten altyapıdaki birçok arkadaşım profosyonel liglerde oynamaya devam ediyor.


 

-Daha sonra Gençlerbirliği'nin pilot takımı olarak kabul edilen Hacettepe'ye kiralık olarak gönderilmişsin ve mor-beyazlı ekiple 2011 yılında profesyonelliğe imza atmış ve oldukça başarılı sezonlar geçirmişsin. O dönemler nasıldı?

O dönem adıyla Gençlerbirliği paf takımında sezonu bitiren oyuncular kulübün pilot takım uygulaması olan Hacettepespor'a gönderilip profosyonel tecrübe kazanılması sağlanıyordu. İlk sezonumda 11 gol atıp play-off finalinden dönmüştüm. Henüz 18 yaşında... İkinci sezonumda da 16 gol atma başarısı göstermiştim. Her anlamda çok keyifli sezonlardı benim için.
 
-Hacettepe dönemlerinden unutamadığn bir maç ve golün var mı?
 
Hacettepespor ile ilk sezonumda play-off finali oynamıştık. Bayrampaşaspor'u yenseydik şampiyon olacaktık.  80'inci dakika itibari ile 1-0 galipken arka arkaya iki gol yiyip 2-1'lik skorla elenmiştik. Çok üzülmüştüm. Yine Hacettepe formasıyla Vanspor deplasmanında 10-15 bin kişi önünde gece maçımız vardı ve benim ilk profosyonel maçımdı. 45'inci dakikada oyuna girip ,5 dakika sonra ilk profosyonel golümü atmıştım. Muazzam bir andı benim için...
 
-Kendi adına kayıp olarak gördüğün bir sezon var mı?
 
Hacettepe ile üst düzey bir sezon geçirdikten sonra 2. Lig ekibi şimdiki adıyla 1922 Konyaspor'a gitmiştim. Benim için hatalı bir tercih olmuştu. 
 
-Senden her maçta büyük bir gol beklentisi var. Bu senin üzerinde baskı oluşturuyor mu?
 
Kesinlikle baskı oluşturmuyor. Aksine insanlara birşeyler göstermişseniz beklenti artıyor ve bu da beni daha motive daha konsantre kılıyor. Neticede benim işim bu ve bunu yapmanın keyfini çok iyi biliyorum.
 
-Fizikli bir futbolcusun ve ayaklarına da oldukça hakimsin. Ne gibi bir çalışma metodu uyguluyorsun, kişisel bir antrenörden destek alıyor musun? 
 
Ankara'dayken bireysel çalışmalarımı Haydar Can Eren hocamla gerçekleştiriyordum. Muğla'da ise iki sezondur Mehmet Rıdvan Kaçar hocamla çalışıyoruz. İkiside işlerinin en iyilerinden, çok yakın zamanda çok ikisini de iyi yerlerde göreceğimden şüphem yok.
 
-Özellikle kafa toplarına oldukça hakimsin, kafayla attığın şık goller hafızalarda... Kafa toplarına çıkma tekniğini nasıl geliştirdin?
 
Küçüklüğümden beri gol vuruşlarımı geliştirmek için çok çalıştım. Antrenmanlarda bile gelen her topu her şekilde hedefe atmak için çabalıyorum. Kafa topları ile ilgili altyapıda sarkaç top dediğimiz sistem vardı. Her antrebman öncesi çalışırdım. Santrafor olarak sürekli temaslı oyundasınız, ayakta kalmak için sürekli kuvvetli olmak durumundasınız. 
 
-Tüm dünyada ses getirecek şık bir golü mü, yoksa galibiyeti getiren basit bir golü mü tercih edersin?
 
Golün iyisi kötüsü olmaz derdi büyüklerim hep... Ancak ben seçimimi dünyada ses getirecek şık bir golden yana kullanıyorum. Galibiyet gollerine zaten alışığım ama dünyada ses getirmek ender gelişebilecek bir durum.
 
 
-2011-2013 yılları arasında Hacettepe de oldukça verimli sezonlar geçirdin. Kariyerinin en verimli sezonlarıydı taa ki bu sezona kadar. Muğlasporla bu  sezona başlarken kariyerinin en verimli sezonunu geçireceğini düşünmüş müydün? 
 
2011-2013 yıllarından sonra oynadığım çoğu kulüpte hep sağ kanat olarak görevlendirildim. Muğlaspor'da geçen sene santrafor oynamaya başladım. Bu sezonda santrafor oynayacağımı biliyordum. Gol bölgesine yakın olursam yapabileceklerimi bildiğim için benim açımdan çok verimli bir sezon olacağını tahmin edebiliyordum.
 
-Futbolculuk kariyerinde en fazla gole katkı yaptığın kulüp Muğlaspor, ikinci sezonunda takım kaptanlığı gibi önemli bir sorumluluğu da üstlendin. Muğlaspor'da nasıl bir arkadaşlık ortamı var? Kariyerinin zirveye ulaşmasında ne gibi katkıları oldu?
 
Muğlaspor Kulübü'nde takım kaptanlığı yapmak benim için büyük bir şeref. büyük bir onur ve bu görevi gururla yapıyorum. Futbolculuk tüm kitlelere hitap eden göz önünde olan bir meslek ve bu kaptanlık göreviyle sadece bir takımın değil, aynı zamanda camianın ve şehrinde liderliğini yapıyorsunuz. Sorumlulukları çok büyük... Bunun bilincinde aidiyet duygusuyla yapıyorum. Geçen sezonda bu sezonda öyle. Ayırt etmeksizin Muğlaspor'da gördüğüm, yaşadığım arkadaşlık ortamını hiç bir takımda yaşamadım. Çok içten söylüyorum. Çalışanından, futbolcusuna bütün ekibi çok seviyorum. Çalışma ortamınız böyle aile ortamı gibi oluncada başarı kendiliğinden geliyor zaten.
 
-Devre arasında birçok kulüpten teklif geldi, ancak sen Muğlaspor ile sezonu tamamlamayı seçtin. Bunun sebebi neydi? 
Dediğiniz gibi devre arasından Türkiye'nin birçok kulübü dışında Bulgaristan Süper Lig'i dahil  birçok teklif aldım. Netice itibariyle kulübümle devam eden bir sözleşmem vardı. Kulüplerin benimle değil öncelikli olarak kulübümle anlaşmaları gerekiyordu. Yüksek bonservis ücreti ile kulübün kapısını çaldıklarını duydum. Ama başkanımız ve yönetim kurulumuz bu sezonki hedeflerimiz doğrultusunda takımda kalmamı uygun gördüler.
 
-Muğlaspor'un profesyonel liglere geri döndüğü sezonlara baktığımızda bu sezon ilk kez play-off iddiasının yoğun olduğu bir dönem var. Tabii koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen liglerin şuanda akıbeti belli değil, ancak bu sezon Muğlaspor'u hedefe iten sebep neydi? 
 
Dediğiniz gibi Muğlaspor son profosyonel lige çıktığından beri ilk defa üst sıralara oynuyor. Bunu yaparken ekonomik anlamda en zorlanan takım olarak bunları yapıyor. Bu ekonomik şartlarda çok büyük bir başarı bence. Bunun tek bir sebebini söyliyebilirim Abdullah Eskihisarlı, teknik ekip ve futbolcu kardeşlerimin tek bir hedef doğrutusunda, tek yürek hedefe odaklanması...
 
-Maddi zorluklara rağmen hedefe  doğru emin adımlarla gidiyorsununuz. Özellikle deplasmanlarda alınan çok kritik zaferler var. Ligler devam ettiği takdirde hedefe ulaşacağınıza takım olarak inanıyor musunuz?
 
Dediğiniz gibi play-off hedefi için yarıştığımız takımlarla ekonomik olarak uçurum var. Ancak biz teknik ekip ve oyuncu grubu olarak hedefimizi koyduk. Virüs sebebiyle maçlarımız ertelendi ancak devam edecekmiş gibi evlerimizde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ligler tekrar başlarsa en büyük adaylardan biri biziz.
 
-Geçtiğimiz sezon evinde kolay kolay yenilmeyen ancak deplasmanda da galip gelemeyen bir Muğlaspor vardı. Bu sene ise deplasmanda daha etkili bir futbol var, içerde zorlanıyorsunuz bunun nedeni ne?
 
Takımdaki oyuncu grubunun meziyetleri deplasman futboluna daha uygun gibi. Hızlı hücuma yatkın birçok oyuncumuz var. Deplasmanlarda bu yüzden başarılıyız. İç sahada kapanan rakibi açabilmek için daha çok topa hakim olmanız ve topun sizde kalması gerekiyor. Bu konuda biraz sıkıntı yaşıyoruz.
 
-Muğlaspor forması altında 29 gole imza attın. Bu goller arasında sana göre en güzeli hangisi? Geçen sezon Kocaelispor ağlarına gönderdiğin gol muhteşemdi mesela, sende aynı görüşte misin?
 
Kesinlikle katılıyorum. Kocaelispor maçında attığım gol, topun gelişi mesafe ve maçın stresi açısından yapılması zor bir vuruştu. Kariyerimde attığım en güzel gollerin başında geliyor.
 
-Kariyerinde gelecek hedeflerinde neler var?
 
Bu sezon çok verimli geçti benim için... İnşallah sezon devam ederse bu sezonu şampiyon olarak bitirmek istiyorum. Sonrasında ise 1. Lig ve Süper Lig oynama hedefim var.
 
 
-Bugüne kadar teknik direktörlük yapan babanın çalıştırdığı kulüplerde oynama şansın olmamış. Baban ile bir spor kulübünde yollarınızın kesişmesini ister misin?
 
Aslında daha önce babamla aynı takımda hoca oyuncu olarak çalışma imkanım oldu. Emin olun en son isteyeceğim şey (Gülerek)
 
-Futbol stilini hangi futbolcuya benzetiyorsun? Kendine idol olarak seçtiğin bir futbolcu var mı?
 
Futbol stilimi bende, yakın çevremde Karim Benzema'ya benzetiyoruz.Fırsat buldukça her maçını, nerede ne yaptığını sürekli izliyorum. Şuan için Alexander Sörloth'u beğenerek izliyorum, Avrupa'nın üst düzey kulüplerinde oynıyacak meziyetleri var.
 
-Eklemek istediğin birşeyler ve taraftarlara bir mesajın var mı?
 
48spor olarak çalışmalarını, emeğini hayranlıkla takip ediyorum. İşini severek yapınca neler olabileceğini gösteriyorsun. Yarın işimiz gereği başka takımlarda elbette oynayacağım ama Muğla'yı Muğlaspor'u, Muğlaspor taraftarlarını asla unutmayacağım. Ömrümün, kalbimin en güzel yerlerinde en güzel anılarla saklı olacaklar. Hepsini çok seviyorum.



HABERE YORUM YAZIN

DİĞER FUTBOL HABERLERİ
Çok Okunan Haberler