26-02-2016 Hüseyin Kılavuz

   Avrupa maçları her zaman ülkemiz takımları için ayrı bir heyecan kaynağıdır. Dün akşamda Avrupa’da kalan son iki takımımızla bu heyecanı ülkemiz yine hat safhada yaşadı.
   Son derece Avrupa-i kadrosu ve yıldızları ile Fenerbahçe…
   Tutunacak son dallarını da tüketme yolund
aki Galatasaray’ın umudu…

   Dün akşamın bizim için başlangıç resmi böleydi. Sonuçta ise Fenerbahçe yoluna devam etti. Ama Galatasaray, Avrupa Ligi ile moral bulma kredisini de tüketerek elendi.
 

Fener Turladı Ama…
   Fenerbahçe’ye gelirsek ilk maçta Lokomotiv Moskova karşısındaki oyun bütün spor camiasını heyecanlandırmıştı. Sene başından beri eleştirilen Pereira, en iyi 90 dakikasını çıkartmıştı. Hem oyun hem skor herkesi tahmin etmişti.
   Ligde Bursaspor karşısında 2 puan bıraksa bile, kanarya oyunu ile taraftarlarına umut vermişti. Bu açıdan hazır gözükmeyen rakibi karşısında, skorunda avantajı ile Pereira’nın öğrencileri çok şanslı görünüyordu.
   Taraftarın ve Pereira’nın beklentisi kesinlikle, bir deplasman galibiyetiydi. Ligdeki Beşiktaş derbisi öncesi, bu moral sarı-lercivertlilere çok iyi gelecekti.
   Ama Rus ekibinin ilk maçtaki görüntüsüne nazaran iyi oyunu ve Fenerbahçe’nin de skor rehaveti bunu engelledi diyebiliriz.
   Her ne kadar turu beraberlik ile getirse de kanaryanın oyununda ilk maçtaki güçlü oyundan eser yoktu. Skorun da 1-0 lehine dönmesi ile Fenerbahçe zaman zaman izleyenleri korkuttu.
   Ama kadro ve oyun olarak üstün olduğu Lokomotiv’i, bir şekilde skoru 1-1’e getirerek elemesini bildi.
   Kanarya üstün görüldüğü ve kadro olarak kat kat önünde olduğu Rus rakibini eleyerek Avrupa’da kalan son takımımız olma başarısını gösterdi.
    Ama…
    İşte burası bir muamma… Beklenen oyun kalitesini sergileyemeyen İstanbul ekibi, gelecek turlar için ışık veremedi. Kuralar öncesi deplasmanda dahi olsa zayıf rakibini yenerek muhtemel rakiplerine gözdağı vermeliydi.
   İlk maçtaki oyun ve bu derece üstün bir kadrodan bu beklenirdi.

Ya Rakipler
 

Avrupa Ligi maçlarının tamamlanması ile Fenerbahçe’nin son 16 turundaki muhtemel rakipleri de belli oldu. Her ne kadar Pereira: ‘’Bir sonraki turun en önemli ismi biziz.’’ Dese de, tur için rakiplere bir göz atalım.
Fenerbahçe’nin muhtemel rakipleri ve kısa değerlendirmelerimiz

  • Braga- İdeal bir kura olur. Takımımızın şansı yüksek görülebilir.
  • Athletic Bilbao- Bir İspanyol takımı her zaman zordur. Şansımız var ama arzu etmediğim bir kura.
  • Sparta prag- Çekilebilecek en iyi kura olarak gözüküyor.
  • Lazio- Galatasaray karşısında gördüğümüz kadarıyla, kanaryayı zorlasa dahi şansının yüksek görülebileceği bir kura olur.
  • Bayer Leverkusen- Alman ekipleri iki aşamalı maçlarda hep zorludur. Tercih edilmeyecek bir kura gibi gözüküyor.
  • Liverpool- Beşiktaş’ın geçen seneki hikâyesine benzer bir hikâye yaşanabilir. Ama Klopp gibi bir hoca ile kimse karşılaşmak istemez herhalde.
  • Valencia- İspanyollar zordur demiştik. Valencia zor bir kura olur.
  • Shakhtar Donetsk- Zayıflamış gözükse bile zor bir ekip. Sene başında da tecrübe edildiğinden, arzulanmayacak bir eşleşme.
  • Basel- İdeal, olası ve takımımızı şanslı göreceğim bir kura olur.
  • Manchester United- En zor kura gibi gözükse de şansımız olabilecek bir eşleşme. Farklı bir hikâyesi olabilecek bir maç. Nani ve Van persie eski takımlarına karşı… Bu hikâye içimden geçen ve beni oldukça heyecanlandıran bir ihtimal.
  • Sevilla- İspanyol istemediğimi söylemiştim. Ama Fenerbahçe için tarihi mırıltıları olan bir maç olacağından arzulanacak bir kura olabilir. Nitekim kanarya Sevilla’yı en iyi zamanında Avrupa’dan elemişti.
  • Villareal- İspanyol takımları içinde gözümüze kestirebileceğimiz bir kura.
  • Borussia Dortmund- Alman ekibi en zorlu kuralardan biri olur.
  • Tottenham- Fenerbahçe’nin oyun anlayışına en ters gelecek takım olduğunu düşünüyorum. Bu eşlenmeyi hiç istemem.
  • Anderlecht- Olası, ideal, şansımızın yüksek olabileceği bir kura olur.

   Bu kısa değerlendirmeler ışığında beni en çok heyecanlandıran eşleşme Manchester kurası diyebilirim. Nani ve Van persie’yi eski takımlarına karşı oynayacak. Bu kuranın gelmesi durumunda her ne kadar İngiliz devi şanslı gözükse de, Manchester zor günler yaşıyor. Kanaryanın olası tur atlaması halinde yaşanacak destansı durum ise çok heyecan verici diyebilirim.
   Ama daha gerçekçi bakarsak; Braga, Sparta Prag, Basel, Anderlecht gibi daha zayıf eşleşmeler sarı-lercivertli ekibin daha çok işine gelir.
   Bu tür rakiplere karşı yaşanabilecek, rehavet ve konsantrasyon problemleri ise kanaryanın en büyük derdi olabilir.
   Fenerbahçe’ye son 16 turuna kalmasından dolayı kutlarım. Kurada ve bir sonraki turlarda şans dilerim. Umarım kadronun hakkını verir ve Avrupa Ligi’nde en iyi netice ile ülkemizi sevince boğar.

 

Galatasaray’da Kötü Gidiş
   Lazio eşleşmesi sonrası çok bir beklentisi kalmamış olan taraftarlar, Avrupa’nın heyecanına kapıldılar. Galatasaray gibi Avrupa geleneği olan bir kulüp taraftarından da bu destek ve heyecan beklenirdi zaten.
   Nitekim ilk maçta tribünler doldu. Atılan golle ümitlenildi. Ne var ki Galatasaray maçın sonunu getiremedi. Ama yinede umutlarını söndürmeyecek bir skor almıştı. 1-1 gibi telafisi mümkün bir tablo Denizli ve takımın önünde duruyordu.
  İkinci maç öncesi Denizli, takım, taraftarlar herkes bu maçı tünelin ucundaki ışık olarak görüyordu. Bu zor zamanlarında sarı-kırmızılıların, bu morale ihtiyacı vardı.
  Ne yazık ki, birçok sebebi sayabiliriz. Ama sonuçta olmadı. Galatasaray Avrupa’ya da ligde olduğu gibi havlu attı. Türkiye kupasından başka bir umudu kalmadı.
  Bu tabloya bakılırsa da kötü olan durum bu sezon iyiye gitmeyecek. Çünkü takım yetersiz, hoca çaresiz, yönetim biçare…
   Kimsenin bu sene için elinden bir şey gelmiyor. Hedeflerinden kopan her büyük takım gibi, Galatasaray’da daha kötüye gidiyor.
   Bu durum bu sezon böyle sonlanacak gibi gözüküyor. Ama önümüzdeki seneler için planlama yapılmalı. Bu derece yapıcı bir yönetim ve Mustafa Denizli gibi kurt bir hoca ile gelecek garanti altına alınmalıdır.
   Galatasaray gibi spor tarihimizin en değerli kulüplerinden birinin, gerilerde olması bütün futbol severleri üzmektedir. Ayrıca lig yarışının da lezzetini azatlığı bir gerçektir.
   Gelecek için yarışın içinde ve Avrupa kupalarında olacak bir takım oluşturulmalıdır.

 

Denizli ‘İSTİFA!’
   Sayın Mustafa Denizli için istifa sloganları atılmaya başlandı.
   Bunu hepimiz izledik ve duyduk. Şahsen söylemem gerekirse benim bir futbolsever olarak içim acıdı. Çünkü Denizli belki de bu tabloda en suçsuz insanlardan birisidir.
   Kulübün zor gününde yükünü sırtlanmıştır. Kariyerini ve ismini böyle bir yükün altına girerek tehlikeye atmıştır.
   Eleştirilemeyecek kadar değerli ismini, Galatasaray’a olan vefasından dolayı bu eleştiri yağmuruna sokmuştur. Spor kamuoyunda olsun, taraflarca olsun; hedef tahtasındaki adam haline getirilmiştir.
   Kendisine yönetim tarafından verilen sözler tutulamamıştır. Oyuncularından bekleneni alamamıştır. Ama 3 milyon Euro gibi bir parayı cebine koymuş ve istifa etmiş olsa dahi, bir kaybı olmayacak olmasına rağmen; takımını bu şartlar altında bile bırakmamıştır.
   Ne yapmalıydı, istifa edip gitsin mi?
   Diyelim ki öyle oldu. Yarın açıklandı ve Denizli takımdan ayrıldı. Sonraki günler ne gösterecek, daha iyisini mi?
   Mustafa Denizli gibi bir değere bence ayıp ediliyor. Galatasaray’a şu an boşta bulunan ve dünyanın en iyisi olarak gösterilen Jose Mourinho dahi gelse, bu sene böyle biter. Daha iyisi beklenemez.
   Denizli’den sonra gelecek hocada, maddi sıkıntılar yaşayan kulübe külfetten başka bir şey getiremez. 
   Bu yüzden heyecanlı Galatasaray taraftarlarına naçizane tavsiyem bu sene için değil, gelecek için takıma ve Mustafa Hoca’ya sahip çıkmalarıdır. Bu sene ne olursa olsun Galatasaray uçmaz.
   Bu sebeplerle Galatasaray yönetimi ve taraflarına bu seneki acı faturayı unutup, geleceğe bakmak yakışır.




Hüseyin Kılavuz Diğer Yazıları
Çok Okunan Haberler